Gay dostu Avrupa şehirleri deyince “benim de gay arkadaşlarım var hehe” muhabbeti yapmayacağım elbette 😛 Biz Türklerden hemen her kesimin yurt dışında en çok tercih ettiği seyahat rotası Avrupa olduğundan, peril’ce içerisindeki Avrupa menüsünü çeşitlendiresim var. Muhtemelen bu listedeki şehirler size sürpriz olmayacak. Ancak Avrupa, kültürlerin, lezzetlerin, görülecek yerlerin ve yapacak şeylerin çeşitliliği açısından kendine özgü cazibeleri öne çıkarabilen ve çeşitli günlük yaşam dinamiklerine sahip bir kıta. Dolayısıyla şimdiye kadar kulağınıza çalınmamış bilgilere denk gelebilirsiniz.
Gay Dostu Avrupa Şehirleri
Modern eşcinsel hakları hareketi, 1969’daki Stonewall ayaklanmasıyla New York City’deki bir gay barın dışına çıkmış olsa da Avrupa son birkaç on yılın büyük bölümünde LGBT konularında hep ön plandaydı. Danimarka, 1989’da eşcinsel ortaklıklara ve birliklere izin veren dünyanın ilk ülkesi oldu. Hollanda ise, 2001’de eşcinsel evliliği kabul eden dünyanın ilk kanununu yürürlüğe koydu ve bu sivil haklar hareketi dünyanın diğer kıtalarına da yayıldı. Haliyle günümüzde Avrupa’nın en büyük ve en turistik şehirlerinin aynı zamanda da gay dostu yerler olması şaşırtıcı değil.
Bu şehirlerdeki büyük LGBT nüfusları ve devletlerin sağladığı yasal korumalar gay etkinlikleri, kulüpleri ve partileriyle Avrupa kültürünün birer parçası haline geldi. Gay dostu Avrupa şehirlerinin sayısız eşcinsel oteli, barı, kulübü ve festivali, Avrupa’yı daha canlı, renkli, eğlenceli ve kozmopolit bir kıta haline getiriyor. Ve Avrupa’yı Avrupa yapan hoşgörü dalgası, kendini turizmde de fazlasıyla gösteriyor.
Barselona, İspanya
Sıcak bir iklim, İspanyol tapasları, serbest giyimli plajlar, (Kimi çıplaklar plajına mayoyla girilmesi yasak, ancak Barselona’dakilere dilediğiniz gibi girebilirsiniz.) kültürel canlılığı ve yerleşmiş, dostça bir LGBT topluluğunun bulunduğu Barcelona, yıl boyu popüler bir LGBT destinasyonu. Önemli yıllık etkinlikleri arasında, Bear Pride (Mart), Barcelona Gay Pride (Haziran), Circuit Festivali (ağustos) ve Uluslararası Gay ve Lezbiyen Film Festivali (Ekim) yer alıyor.
Şehrin gay barlarının, restoranlarının ve mağazalarının birçoğunun bulunduğu Eixample District, aynı zamanda gece hayatının popüler mekanlarını da barındırıyor. Retro dekore edilmiş La Federica, öğrencilerin ve hipsterların ilgisini çeken bir bölge olan Poble Sec’te yer alan Antinous, Gotik bir semtte çizgi romanlar, seyahat rehberi, DVD’ler satan bir lezbiyen kitapçı ve dahası… Barselona’da bulacağınız çekiciliğin yanı sıra, kentin İspanya’nın en ünlü gay şehirlerinden Sitges’e de yarım saatlik bir yolu var.
Manchester, İngiltere
İngiltere’nin 2.en büyük şehri Manchester, özellikle 90’lı yıllardan sonra eşcinsel dostu bir yer olarak tanınmaya başlandı. Gün boyunca, Alice Harikalar Diyarı’ndan esinlenilmiş meşhur İngiliz çayı deneyimi için Richmond Tea Rooms‘da dinlenebilir, ardından erkeklere özgü, Viktoria dönemi tarzı bir bar olan The Eagle‘a uğrayabilirsiniz. Geceyi ise G-A-Y veya Poptastic gibi popüler gece kulüplerinde hem nispeten ucuz içeceklerle hem de genellikle genç kalabalıklarla dans ederek geçirebilirsiniz. Indie gay partileri için ise The Gay Village’ın haricinde PopCurious’un etkinliklerine göz atabilirsiniz.
Manchester ayrıca Queer Contact Arts Festival, Manchester Pride ve Sparkle Festival de dahil olmak üzere yıl boyunca çeşitli LGBT etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Manchester’da üç farklı tarihi eser içeren Sackville Gardens’ı ziyaret ederek kentin gay tarihini de öğrenebilirsiniz. The Alan Turing Memorial, The Transgender Remembrance Memorial and the Beacon of Hope’u görebilir veya dilerseniz rehberli turlarla Manchester gay mirası turu yapabilirsiniz.
Amsterdam, Hollanda
Hollanda, LGBT haklarını kurumsallaştıran ilk ülkelerden biri ve şüphesiz Amsterdam, Red Light District, coffe shop’lar ve partileriyle Avrupa’ya seyahat etmek isteyen eşcinsel gezginler için ideal bir şehir. Her yıl düzenlenen Gay Cannal Pride’ın yanı sıra Avrupa çapında düzenlenen Euro Pride festivaline ev sahipliği yapan, binlerce kişiyi insan hakları tartışmaları ve paneller için toplayan Amsterdam, aynı zamanda her yaz eşcinsel bir müzik festivali olan Milkshake’i de organize ediyor. Amsterdam’ın eşcinsel gece hayatını kent merkezindeki Reguliersdwarsstraat‘ta bulabilirsiniz. Red Light District boyunca da gay barlar bulunuyor, burada gökkuşağı bayraklarını aramanız yeterli.
Amsterdam‘daki en eski gay bar olan Cafe t’Mandje 1927’den bu yana kalabalığı hiç azalmayan bir mekân. Club Church, her perşembe gecesi düzenlediği şovlar ve içki spesiyalleri ile kalabalık partilerin adresi. Kaçırılmaması gereken Homomonment ise dünya çapında ezilen veya zulüm gören eşcinsellerin “yaşayan bir anıtı”. Ayrıca Homomonument’un yakınında yer alan Pink Point bilgi standında Amsterdam LGBT tarihi hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Stockholm, İsveç
Tasarım, kültür, alışveriş ve doğal güzelliklerin yanı sıra Stokholm, Avrupa’nın en iyi gay dostu şehirlerinden biri. Stockholm Pride kutlamaları, konferans ve seminerlerin düzenlendiği Pride House’un yanı sıra, konserler, dans partileri, şovlar ve diğer etkinliklerle geniş bir açık hava parkında yapılıyor.
Berns Hotel, barı, restoranları, konser mekanı ve dans pistiyle kentin gayrı resmi “gay oteli”. Otelin yakın olduğu şehir merkezinde, Stockholm’un renkli gay gece hayatına karışabilirsiniz. Cuma geceleri, Le Bon Palais’deki Candy’de her zaman dolu olan üç özel dans pistinde eğlenceli vakit geçirmek mümkün. Ancak, Stockholm’ün en gözde gay kulübü, DJ’lerin de performans sergilediği King Kong Club. Yazın ise rıhtıma yayılmış bir restoran ve bara sahip Mälarpaviljongen‘e uğrayabilirsiniz. Mekânın sahipleri, özellikle LGBT bireyler için yurt içi ve yurt dışında hayır işlerine destek veriyorlar. Ayrıca, SoFo bölgesindeki restoranlar da oldukça nezih.
Londra, İngiltere
Avrupa’nın çok kültürlü şehirlerinden biri olan Londra, LGBT’liler için en popüler şehirlerden biri. Soho eskiden şehrin ana gay buluşma noktasıyken, gece hayatının çoğu günümüzde doğu Londra’ya taşındı. Örneğin, sanat sergileri ve müzik performansları sunan bir gay bar ve kafe olan Dalston Superstore bu bölgede.
The Glory ise, film gösterimleri, performans sanatları, kabare geceleri ve uygun fiyatlı gece yarısı diskosuyla eşcinsel ve gay “super-pub”. Ayrıca her ay Londra’da, Naked Boys Reading etkinliği düzenleniyor. Soho’da ise Old Compton Caddesi’ndeki Photographers’ Gallery, LGBT temalı düzenli fotoğraf sergileri düzenleniyor. Ayrıca West End’deki sayısız tiyatronun ödüllü performanslarını izlemek de mümkün.
Dublin, İrlanda
İrlanda 2015’te, aynı cinsiyetlere evlilik eşitliği için oy kullanılan dünyadaki ilk ülke oldu. Ancak başkenti çok daha uzun zamandır LGBT dostu. Dublin’de dünyaya gelen eşcinsel ikon Oscar Wilde, bugün eski evinin karşısında, Merrion Parkı’nda renkli bir anıt heykeliyle kente gelenleri selamlıyor. İrlandalı LGBT edebiyat geleneğini sürdüren Dublin, her mayısta bağımsız performanslarıyla International Gay Theatre Festivali‘ne ev sahipliği yapıyor. Kentte her yıl haziran ayında Dublin Pride gerçekleştiriliyor.
Gece hayatı için The George, iki katlı, her daim turistlerle ve İrlandalılarla dolu bir mekân. Neredeyse her gece canlı müzik yapılan, arka bahçesi ve terası bulunan The George, başkaları ile tanışmak için uygun bir yer. PantiBar olarak adlandırılan Panti Bliss ise her zaman renkli, samimi ve kalabalık bir atmosfere sahip.
Kopenhag, Danimarka
Avrupa’daki LGBT yolcuları için uzun zamandır favori olan Kopenhag, gay dostu bir varış noktası olarak uzun bir geleneğe sahip. LGBT bireyler için belirli hakları onaylayan ilk ülke olan Danimarka’nın özgürlükçü İskandinav ruhu, Kopenhag’ı güvenli ve dost bir şehir haline getirdi. Eşcinsel Kopenhag’ın merkezi, popüler gay barları ve dükkanlarla dolu Studiestræde Sokağı. Bölgedeki popüler gay barlardan olan hapishane temalı Jailhouse CPH Bar ya da Never Mind’a göz atabilirsiniz.
Danimarka’nın cinselliği yaşamaya yönelik liberal tavrı, Homoware gibi şehir merkezinde sergilenecek bir dizi dükkana izin vermiş. Kopenhag belediye binasının karşısındaki köşe kafesi Oscar Bar, popüler Danimarka yemekleri ve her hafta çeşitli gay etkinliklerine ev sahipliği yapan, şehrin uzun süredir devam eden gay işletmeleri arasında yer alıyor.
Danimarka’nın yaratıcı ruhu aynı zamanda Kopenhag’ın birçok sanat müzesi, tasarım mağazası ve modaya uygun restoranlarıyla da temsil ediliyor. Kopenhag’ın kuzeyinde, kısa bir tren yolculuğu mesafesinde yer alan Louisiana Museum, Avrupa’nın en ilginç ve dikkat çekici çağdaş sanat sergilerine ev sahipliği yapıyor. Kopenhag’ın en ikonik turistik mekanlarından biri olan Küçük Deniz Kızı Heykeli, karısı Eline’dan esinlenen sanatçı Edvard Eriksen tarafından yapılan dokunaklı bir çalışma. Sevginin sembolik ve sanatsal bir temsili olarak, mutluluk ile melankoli arasındaki zorlu mücadeleyi yansıtıyormuş, ben de yeni öğrendim 🙂
Paris, Fransa
Aşk Şehri Paris’in LGBT’li çiftler için de harika bir yer olduğu aşikâr. Fransa, LGBT hakları için savaşılan çalkantılı yıllar yaşarken, Paris’teki atmosfer hala bozulmamış. Kentin gay mahallesi olan Le Marais semtindeki Hotel de Ville metrosunun yakınında, her zaman kalabalık olan Spyce gibi Paris’in en ünlü gay gece hayatının bir kısmını hâlen çok popüler. Trend gay barlar ve Open Café veya Spyce gibi yerel adresler çoğu zaman Gay Paree’de bir gece geçirmek için başlangıç noktaları. Marais sokaklarında gündüz sanat galerileri ve küçük dükkanlardan oluşan Rue Sainte-Croix de Bretonnerie bölgesi, gece yarısı eşcinsel gay gece hayatı cennetine dönüşüyor.
Berlin, Almanya
Şüphesiz Berlin tarihçesi ile günümüzün en gay dostu şehirlerinden biri olmasa da Kreuzberg’deki Neukölln ve Schöneberg’de Nollendorfplatz etrafında samimi gay adreslerini barındırıyor. Kentin yıllık pride festivali olan Christopher Street Day, yarım milyondan fazla ziyaretçisiyle birlikte yaklaşık iki hafta boyunca Berlin genelinde coşkulu bir yürüyüş ve geçit törenine sahne oluyor. Aynı gün gerçekleşen fakat daha az bilinen, alternatif Transgenialer CSD (veya Kreuzberg Pride) de hayli renkli yaşanıyor. Berlin’de ayrıca Holokost’taki LGBT mağdurları ve dünyanın ilk eşcinsel müzesi olan Schwules Museum‘u da ziyaret edebilirsiniz.
Berlin’in sayısız eşcinsel etkinliğinin yanı sıra, Homopatik Party, Kit Kat’taki Gegen, Prince Charles’taki Pornceputal ve Greissmüle’deki Amour, şehrin epik gay partilerinden en ünlüleri. Möbel Olfe, Facciola, SchwuZ ve Neukölln ise Madonnamania ve London Calling partileriyle ünlü mekanlar.
Roma, İtalya
Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden olan Roma, aynı zamanda büyük bir eşcinsel dostu yerleşim. Kolezyum’un yalnızca birkaç adım ötesi gay barlar ve kulüplerle dolu. Roma her yaz, tam üç ay boyunca, belirlenen bir şehir parkında, iki açık hava dans pisti, barlar, canlı müzik ve hatta gıda kamyonlarının bulunduğu muazzam bir parti olan Gay Village‘a dönüştürülüyor. Ardından Glam’da, yüksek sesli tekno müzik, neon ışıkları ve dost canlısı Glamlılarla birlikte her hafta açık bir kulüpte eşcinsel parti düzenleniyor. Uzun süredir devam eden bir gay dans partisi olan ve cuma geceleri düzenlenen Muccassassina etkinliğinde de eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Bonus: Prag, Çek Cumhuriyeti
Roma gibi Prag da gay seyahat radarında görünmeyen başka bir Avrupa kenti. Fakat ilginç şekilde Prag, 2015’te 35 binden fazla insanın katıldığı en büyük etkinliği olan 5. Prague Pride‘ını kutladı. LGBT hakları açısından uzun bir yolu olsa da, Prag’ın makul fiyatlı popüler gay bar ve kulüpleri ile her daim kalabalık. Tavandan sarkmış bir arabanın kırık camlarından oluşan dekora sahip Club Termix’te DJ performanslarını masalarda dans ederek izleyebilirsiniz. Club Termix’ten çok uzak olmayan ve daha çok küçük etkinlikler düzenleyen Saints Bar, eşcinsel dostu bir diğer mekân. Prag’ın Eski Kent Bölgesi’nde yer alan Friends Club ve Café Café de oldukça hoş alternatifler.
Gay Dostu Avrupa Şehirleri, çoğunlukla modern eşcinsel hakları bakımından Avrupa‘nın öncüsü olan yerleşimler. Belki bir Onur Yürüyüşü‘ne seyahatinizi denk getirerek kıtanın bu kendine özgü çeşitliliği ile tatilinizi renklendirebilirsiniz.
Cevap Yaz