Katar’a uçarken, Qatar Airways’in dijital ekranında fark ettiğim bir güzellik, bu yazının konusu. Katar’ın ve Katarlıların vizyonunu naçizane takdir ettiğime, Katar’ın şaşırtan 5 yüzü, Bir Orta Doğu macerası, Peril’ce Doha ve Doha’ya gitmek için Peril’ce 10 neden yazılarında epeyce değinmiştim. Bu yazı da aynı vizyonun bir ayağı aslında: Dana Al Fardan.
Katarlı bir kadın müzisyen, Dana Al Fardan
Kendisiyle tanışmama vesile olan, Doha uçağında müzik klasörlerini karıştırırken karşıma çıkan bir albümdü. Çok ince bir parça olan Sandstorm ve oldukça lirik parçalardan oluşan bir albüm olduğunu düşünmüştüm dinlerken, çok hoşuma gitmişti. İşte kader ağlarını örüyor, henüz o anda yaklaştığım kültür ve coğrafya beni şaşırtacağının sinyallerini veriyordu (:
Hemen albümün bir kare fotoğrafını çektim ve gelince araştırmaya başladım. Güçlü ve gücünü olduğu gibi olmasından alan bir kadın Dana. Küçük yaştan beri içinde yetiştiği müzik kültürü onu epey beslemiş, zira akademik anlamda hiçbir müzik eğitimi yok. Babası müziğe hayli düşkün olduğundan, kardeşleri de kendisi gibi piyano ve farklı enstrümanlar çalarak, şarkılar söyleyerek büyümüşler.
Al Fardan ailesi mücevheratla uğraştığından (Alfardan Group) Dana da gemoloji (Kıymetli taş bilimi) okumuş. Daha sonra kızı Laila’dan esinlendiğini söylediği ilk albümü Paint’i, ardından da Layla’yı piyasaya sürmüş. Bu sırada albümü için Londra’ya taşınmış, birçok İngiliz sanatçıyla düetler ve ortak işler yapmış. Ayrıca Katar’ın ilk plak şirketi olan DNA Records’u kurmuş. Dana, Katar müzik dünyasının öncüsü olarak görülüyor.
Son albümü olan Sandstorm’u itunes’tan satın alabiliyorsunuz, önceki albüm parçalarını ise hem web sitesinden hem de youtube kanalından dinlemek mümkün:
Sandstorm 2015, The Pearl, Doha
Onunla ilgili Google aramalarında karşıma çıkan yazı ve röportajlarında Dana, bir Katar kadını, anne, eş ve şarkı yazarı sıfatlarının tümünün, kendi kimliğini oluşturan önemli parçalar olduğunu söylüyor. Bugün, Arap kadınlarının anne ve eş olmanın yanı sıra, hayatın birçok alanında aktif olarak yer aldıklarını ve isteyen herkesin başarabileceğini göstermek istediğini hep vurguluyor. Kültürel mirasın sanatsal süreçten ayrı tutulamayacağını düşündüğünü de söylüyor. Son olarak ondan bir alıntı ile bitireyim: “Ait olduğum kültürle gurur duyuyorum. Bugün Katar’ın başarmış olduğu şey kesinlikle eşsiz, bu yüzden bugün burada olmak benim için –Katarlı bir kadın için- bir rüyanın gerçekleşmesi demek…”
Dana’nın The Beginning parçası, Katar’ın uluslararası havalimanı olan Hamad International Airport’un resmi parçası olarak Katar Filarmoni Orkestrası ile çalınmış. Parçanın videosunu izlerken tüm havalimanını gezmiş oluyorsunuz. Dana, parçadan hareketle her yolculuğun bir başlangıç olduğunu söylüyor.
The Beginning, 2016, Hamad International Airport, Doha
Siz ne düşünürsünüz bilmem ama ben pek beğendim Dana’nın müziğini. Müzikle, sanatla, şiirle, yolla, yolculukla kalınız efenim (:
Katar hakkında çok ilginç bir yazı olmuş.
Çok teşekkür ederim (:
Bu coğrafya için çok ilham verici bir karakter doğrusu… Ayrıca müziği de huzur verici ?
Kesinlikle öyle, sevgiler (: